‘Kınanması gereken Netanyahu’dur’
9 mins read

‘Kınanması gereken Netanyahu’dur’

AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU / Ankara – Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından konuşan Erdoğan, özetle şunları kaydetti:

AZ KAYIPLA ATLATTIK: 9 günlük bayram tatili süresince kara, hava ve demir yollarımızı kullanan kişi sayısı 120 milyonu geçti. Gerek yollarımızın kalitesi gerekse emniyet birimlerimizin aldığı tedbirler sayesinde bu süreci geçmiş yıllara göre az bir kayıpla atlattık.

SULANDIRMA ÇABASI: (Antalya’daki teleferik faciası) Hepimizin yürekleri dağlanmıştır. 1 vatandaşımız hayatını kaybetti, 17 vatandaşımız yaralandı. Devletimizin birimlerinin yoğun gayretleri neticesinde kabinlerde mahsur kalan 174 vatandaşımızın tamamını kurtardık. Yaşanan olayla ilgili yargımız süratle harekete geçmiştir. 5 kişi tutuklanmış, 8 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiştir. Ana muhalefet partisi yöneticileri ve medya organlarının daha olayın ilk anından itibaren hadiseyi sulandırma, devletin kurumlarını töhmet altında bırakarak asıl sorumluları koruma çabaları gözlerden kaçmamıştır.

HEM VİCDANSIZLIK HEM İKİ YÜZLÜLÜK: Maalesef aynı vicdansızlığın bayramdan hemen önce Beşiktaş’ta yaşanan yangın faciasıyla ilgili de sergilendiğini gördük. 29 emekçi kardeşimiz İstanbul’un göbeğinde hayatını kaybetti. Ancak ne sendikalardan ne basın yayın kuruluşlarından ne de muhalefet cephesinden kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Güya hak, hukuk ve adalet adına Van’a koşanlar, Beşiktaş’ta göz göre göre can veren işçiler için tek bir adım dahi atmadılar. Bunun adı sadece vicdansızlık değil, aynı zamanda iki yüzlülüktür. Hiç kimse siyasi kimliğini öne sürerek, sorumluları adaletten kaçıramaz.

AĞIR BAŞLI TAVRI TAKDİR ETTİK: Seçimlerin huzur içinde, en ufak bir şaibeye mahal vermeden neticelenmesi demokrasimizin kazanç hanesine yazılmıştır. Seçimler sonrasında muhalefet partilerinin bir kısmının sergilediği sorumlu ve ağır başlı tavrı takdirle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Bir süredir istisnasız her seçim öncesinde tedavüle konulan ‘son seçim’ propagandasının 31 Mart’la beraber tamamen safsatadan ibaret olduğu anlaşılmıştır.

ESKİ SİSTEME DÖNÜŞ TARTIŞMASI KAPANDI: 16 Nisan halk oylaması, modern dönem siyasi tarihimizin en büyük milli irade devrimlerinden biridir. 14-28 Mayıs seçimleriyle de parlamenter sisteme geri dönüş tartışmaları bir daha açılmamak üzere yine milletimiz tarafından kapatılmıştır.

JET YAKITI İFTİRASI: (Gazze krizi) Bir taraftan akan kanın durması diğer taraftan bölgeye insani yardımların ulaştırılması için çabaladık. Türkiye, bugün yola çıkan 3 bin 774 tonluk, 9’uncu iyilik gemisiyle birlikte Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülke konumunu perçinlemiştir. 7 Ekim’den sonra İsrail’e yönelik ihracat kısıtlamasına öncülük eden ülke Türkiye’dir. Bu hakikate rağmen hükümetimiz maalesef çok haksız, insafsız, buram buram fırsatçılık kokan ithamlara maruz kalmıştır. Özellikle böyle olmadığını bal gibi bildikleri halde jet yakıtı konusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne iftira atanları asla unutmayacağız. Türkiye, katliamların çok öncesinde İsrail’e askeri amaçla kullanılabilecek hiçbir malzemenin satışına izin vermemiştir.

PROVOKATİF ADIMLAR: (İsrail-İran gerilimi) Hafta sonu yaşanan hadiseler hem Batı’nın çifte standartlı tutumunu hem de tüm bölgeyi sarabilecek bir savaş ihtimalinin çok uzak olmadığını göstermiştir. 7 Ekim’den bu yana İsrail hükümeti, ateşi bölgeye yaymak için provokatif adımlar atmaktadır. İsrail’in uluslararası hukuku ve Viyana Sözleşmesi’ni çiğneyerek, Şam’daki İran Büyükelçiliği’ni hedef alması, bardağı taşıran son damla oldu. Aylardır İsrail’in saldırgan tutumuna ses çıkartmayanlar, İran’ın cevabı karşısında hemen kınama yarışına girdi. Oysa burada öncelikle kınanması gereken Netanyahu’nun ta kendisidir. 13 Nisan gecesi yüreklerimizi ağzımıza getiren gerilimin birinci müsebbibi Netanyahu ve gözünü kan bürümüş yönetimidir. Türkiye olarak özellikle son iki gündür Gazze’deki katliamların geri plana itilmemesi için temaslarımızı daha da artırdık.

GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ: SİHA teknolojisinde dünyada ilk üç ülke arasındayız. Sadece 2023 yılı İHA ihracatımızın toplam tutarı 1.8 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin gurur kaynağı olan savunma şirketlerinin ahlâksızca hedef alınmasının gerisinde işte bu eşsiz başarı hikâyesi vardır. Savunma şirketlerimize yönelik bu hayasız akınlar karşısında elbette teslim olmayacak, asla geri adım atmayacağız.

OVP’de üç adım

Bayramın ikinci günü Gabar’daki petrol üretiminde günlük 40 bin varilin üzerine çıktık. 2024 sonu hedefimiz 100 bin varil. Yeni dönemde OVP’yi güçlendirecek adımlar atacağız. Bunlar kamuda tasarruf artışı, yatırımın önceliklendirilmesi ve yapısal reformları hızlandırmak.

‘Acil sorunlara odaklandık’

BÜYÜMEDE HEDEF YÜZDE 4: Ekonomi, güvenlik, deprem, hak ve özgürlükler ile terörle mücadele başta olmak üzere acil sorunlarımıza odaklanmış bulunuyoruz. İhracatın da pozitif etkisiyle büyüme oranımızın yüzde 4’e yaklaşacağına inanıyoruz. Emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun ücretli kesimde yol açtığı sıkıntıları yakinen biliyoruz. Bu konuda tavrımız palyatif tedbirlerle günü kurtarmak yerine enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlamaktır. Kendimiz bedel ödesek dahi ülkemize, milletimize ve gelecek nesillere bedel ödetecek her türlü popülist adımdan uzak durduk, duracağız. Abuk sabuk vaatlerin adeta havada uçuştuğu 31 Mart seçim sürecinde maruz kaldığımız onca baskıya rağmen, seçim ekonomisi uygulamayarak milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirdik.

‘Sayın Özel’e kapımız açık’

Erdoğan, Kabine toplantısının ardından Külliye’nin bahçesinde basın mensuplarıyla sohbet etti. Erdoğan, Türkiye’nin bundan sonraki süreçte yürüteceği diplomasi trafiği ile ilgili “Tanzanya Cumhurbaşkanı Türkiye’ye gelecek. Tanzanya, Afrika’nın önemli bir ülkesi. Onlarla atacağımız adımlar diplomatik konuların yanında yatırımlar açısından da önemli fırsatları barındırıyor” diye konuştu.

‘Dönüşte Erbil’e gidebiliriz’

Erdoğan, 22 Nisan’da yapacağı Bağdat ziyaretine ilişkin ise “Özellikle Irak tarafı bizim bu ziyaretimize çok önem veriyor. Bu ziyaretle birlikte Türkiye ve Irak olarak münasebetlerimizi farklı bir zemine oturtacağız. Ziyaretimizin gündem başlıklarının en önemlilerinden biri de su meselesi. Su konusunda bizden bazı talepleri oldu. Bu konuyu onlarla çözmenin gayreti içinde olacağız. Bir de Türkiye’ye doğalgaz ve petrol akışı konuları var. Bağdat ziyaretimizin ardından dönüşte Erbil’e de bir ziyaret yapabiliriz. Arkadaşlarımız bu konu ile ilgili çalışmalarını sürdürüyor” diye konuştu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyaretinin tarihiyle ilgili soruya Erdoğan, şu yanıtı verdi: “Henüz tarih netleşmedi. İnanıyorum ki en kısa sürede netleşecektir.” Erdoğan, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sizden randevu istediği konuşuluyor. Bu talebe yanıtınız ne olur?” sorusu üzerine “CHP’nin Genel Başkanı Sayın Özel’e kapımız açık. Ele alacağımız konu başlıklarımız çok, ziyarete geldikleri anda oturur konuşuruz” dedi. Erdoğan, öğretmen atamalarıyla ilgili ise “Fazla uzamayacak, yakında bir miktar atama yapacağız” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir